Dede ve Anneanne İstanbul'a Döndü

[zo] Evet, üç ay çabucak geçti ve torun, dede ve anneannesinden, kızı, anne ve babasından bu hafta ayrıldı. Bu sayede, İstanbul’dakiler geçen bu dönemin anılarını ilk ağızdan yüzyüze dinlemeye başladı.

Gün içinde Eren’in çıkardığı sesleri, yüzündeki komik ifadeleri artık onlarla anında paylaşamayacağız. Eren, derin derin bakıp içini döktüğü anneannesinin gözlerini (yoksa parlak gözlüklerini mi?) özleyecek. Jimnastik hocası, ve müzikli oyunlardaki baş arkadaşı dedesini bir daha göreceği günü iple çekecek. Casper da hergün temizlenen kumunu ve her sabah erkenden kapısını çaldığı dostlarını çok arayacak.

Bizler de, evdeki paylaşıldıkça büyüyen sevgiyi, tatlı çay sohbetlerini, mutfaktan eksik olmayan tatlıları, mantı gecelerini, kendiliğinden yok olan sihirli çamaşırı, her zaman temiz kalan mutfağı çok arayacağız.

Şimdi önümüzde, Bülent ile Gözde’nin sabırsızlıkla beklediğimiz gelişi var. Eren onu çok seven dayısı ve yengesi ile sonunda tanışacak.