Eren'e Kaç Var?

[zo] Bu odanın üç yıl boş kaldıktan sonra bir karakteri ve sahibi olacak. İçinde minik Erencik uyuyacak, oynayacak, annesi ile koltukta sallanacak...

Tüm eşyaları da Annem sayesinde yıkanıp temizlendi, ütülendi. Özellikle dün akşam o minicik çoraplarının bir arada yatağının üstünde kururken oluşturduğu manzaraya dalıp gitmemek mümkün değildi.

Her gün artık acaba bugün mü diye uyanıyoruz. Her telefonu açısımda karşı tarafta gelen sesteki heyecanı hissediyorum, benden "O" haberi bekleyen.

Hakikaten, o gün hangi gün? Hadi bizi çok bekletme gel artık biriciğim, Erenciğim!


İşte ailenin tahminleri:

Mualla 7 Eylül
Zeynep 6 Eylül
Üzeyir 8 Eylül
Bülent & Gözde 1 Eylül
Anıl 10 Eylül
Hümeyra & Önder 8 Eylül
Gonca 6 Eylül

Eren'i Beklerken....

[zo] - Eren’i bir parçam gibi taşıdığım günlerin sonuna yaklaşıyorum. Ve, yepyeni, sürprizlerle dolu bir başlangıca…. Midemi sıkıştıran o minicik bedeni görmeyi, ciğerlerimi tekmeleyen o ayakları öpmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. En çok da “oğlum”un yüzünü görmeyi!

Annemler de 24 Ağustos’da geliyorlar. İlk annelik tecrübelerimi, Annem’le yaşayacağım. Babamın, Eren’i dizine oturtup, onunla nasıl bir oyun arkadası olacağını tahmin edebiliyorum. Anıl’ın babalığını düşünmek ise ayrı bir heyecan yaratıyor içimde, on yıllık evliliğimizi kutladığımız günlerin hemen ardından…

İş yerinde aldığım kartlardan birinde şu yazıyordu: “Your life will never be the same, you will not want it to be”… (Hayatın hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak, sen de olsun istemeyeceksin.) Bunu her düşündüğümde, yüzüme bir gülücük konuyor…