A-yo
- En çok sevdiğim oyuncak telefon. O yüzden herşeyi (merdaneyi bile) kulağıma götürüp 'a-yo' diyorum
- 'Ba-ba ba-ba ba-ba ba-ba' deyip babamın gözlerine gülücük konduruyorum
- Kaşık ve çatalla tanıştım , ve annemin doldurup verdiği kaşığı ağzıma götürebiliyorum. Bazen de yemeklerimi bir elimle kaşığa koyup, sonra diğer elimle oradan alıp yiyorum
- Odamın penceresinden gelen geçen her arabaya el sallıyorum
- En sevdiğim sokak arkadaşlarım komşularımızın 'ov-hov'ları. Evin önünde hiç birini göremeyince anneme neredeler diye soruyorum
- Odamdaki koltuğuma kendi başıma çıkıp, yanıma kimsenin oturmasına izin vermiyorum
- Casper'la ('De-di') güreşi çok seviyorum, özellikle üstüne yattıp onu çaresiz bırakmayı
- Odamdaki müzikçaları kendi başıma çalıştırıp sevdiğim müziği yakalayana kadar düğmelerine basıyorum
- Uykudan önce en çok büyük fare ile yavru fare'nin hikayesini dinlemeyi seviyorum
- Kitaplardaki bebeklere biberonumdan süt içiriyorum
- Artık geceleri yatmadan once dişlerimi fırçalıyorum, daha doğrusu annem fırçalıyor, ben aynada kendimi seyrediyorum
- Odamdaki 'fi' (fil) ve 'ma-mu'nun (maymun) yeri sorulduğunda hemen gösteriyorum
- Annemlerin banyosuna girer girmez, küvetin suyunu açmaktan ve elime geçirdiğim her şeyi içine atmadan çok zevk alıyorum
- En çok babamın spor ayakkabıları seviyorum
- Çoraplardan çok çabuk sıkılıp bir çekişte çıkarsam da, annem ayakkabılarımı giydirirken çok seviniyorum
- Annemle babam mutfakta yemek hazırlarken, ben de onları seyredip, tencerelerle yerde yemek yapmayı öğreniyorum
- Müzikli oyuncaklarımla çok güzel dans ediyorum, ama pilleri bitip sesleri çıkmadığında çok kızıyorum
- Çekmecelerimden kıyafetlerimi tek tek çıkarıp sonra da onları tek tek yerlerine koyuyorum
- Artık kırmızı bir masam ve iki sandalyem var. Masamda en çok babamla zaman geçirmesini seviyorum