29 Ekim 2006

Eren'den bir klip

15 Ekim 2006

Merhaba, ben Eren...

[eo] Sonunda söz bana da düştü galiba, ne de olsa blog benim blog'um.

Bugün 6. haftamı doldurdum, ve tüm aileye her yerde okudukları bebeklerdeki 6. hafta büyümesi (growing sprout) ile ilgili durumları göstermeye kararlıyım. Nasıl mı başarıyorum? Herşeyden önce uykularımı bayağı azalttım, gündüzlerinin aydınlığını ve hareketliliğini çok seviyorum. Yeni farkına vardım ki, akşamları beni uyutup, hep birlikte mutfakta güzel yemekler hazırlanıyormus. Ben neden bu heyecanı kaçırayım diye düşünüp akşam uykusunun da gereksiz olduğuna karar verdim. Kucaktan kucağa gezip, herkesi de yorgun düşürdükten sonra, 10.00 gibi yatmak yeni rutinim. Tabii ki bu yeni düzen, daha fazla enerji gerektiriyor. Anneme her iki saatte bir acıkma sinyalleri gönderip, gereken sütümü de alıyorum. Hatta bazen annem akşamları yorulmuş olduğundan, daha önce pompaladığı sütleri babam veya anneannem bana veriyor. Bu hafta Salı ve Perşembe gecesini ilk kez kendi odamda anneannem ve dedemin gözetiminde geçirdim, annem mola aldı. Babam da şöyle deliksiz bir uyku çekmiş sonunda - öyle uzun uzun bir uykuya negerek varsa...

Geçen Pazar ilk doğa yürüyüşümü de yaptım, gerçi babamın kucağındaki sallantı beni baygın kılıp, arada kestirmeme yol açtıysa da, temiz dağ havasını ve vardığımız şelalenin sesini çok sevdim. Ama sonrasında Helen'da gittiğimiz nehir kenarındaki restoranı pek beğenmedim, o yüzden bizimkiler yemeği biraz hızlıca yemek zorunda kaldılar.

Bu arada Ekim 12 itibariyle ağırlığım 10 lbs 13 oz ( 4.9 kg), boyum da 22 " (55.9 cm) olmuş, büyümek ve her gün çevremi biraz daha iyi görebilmek çok güzel.
IMG_5562.JPG IMG_5629.JPG IMG_5625.JPG IMG_5616.JPG

03 Ekim 2006

Eren Bir Aylık

[zo] Eren'le tamı tamına bir ayı bugün geride bırakıyoruz.

İlk ayımızda bir çok güzel ilki yaşarken, aynı zamanda ilk hastalığımızı da yaşadık. Erencik, annesinden kaptığı virus ile üşüttü ve son günlerdeki minik 'ınga'lamalarının arasına öksürükler ve hapsırıklar da karısır oldu.
Hastalığın şiddetlendiği bir kaç gece hiç uyumayınca, daha önceden 'sadece' üç kere kalktığımız geceleri aradık. Ağızdan aldığı buharlı ilaç, minik pompa ile burun temizleme gibi aşamalardan oluşan işkence şeklindeki tedavi bir süre daha devam edecek. Bu dönemde, iki günde bir yaptığımız doktor gezileri ile de doktorun muayenehanesi ikinci evimiz gibi gelmeye başladı bile.

Geçen haftasonundan beri de minik oğlumuzun saçları dökülmeye başladı. İki gün içinde hızlı bir şekilde anlı ve şakakları çıplak kaldı. Bakalım, yeni saçları nasıl ve ne zaman gelecek. En büyük merak da kalıcı saçları düz mü, kıvırcık mı olacak şeklinde tabii ki!

Bu gece anneanne, dede ile tüm aile dışarda kutlayacağız bu güzel ve unutulmaz ilk ayı, ve Eren'le birlikte sağlıklı gülücüklü daha nice aylara diyeceğiz hep beraber.